28 Eylül 2008 Pazar
BAYRAM HAZIRLIKLARI
Ramazan bayramı yaklaştıkça herkesi tatlı bir telaş alır. Bayramda büyüklerini, akraba ve arkadaşlarını ziyaret edecek ve bayramın keyfini doyasıya yaşamak isteyenlere yardımcı olabilecek ipuçları bu yazıyı okumayı tavsiye ederim.
1. Ev Temizliği
Eğer bu bayram arkadaş, akraba veya aile büyüklerini ziyaret edecekseniz, size de gelebileceklerini düşünerek ev temizliğini de bayram listenize eklemelisiniz. Bayram günü misafiri ağırlayacağınız salon, mutfak ve banyonun temizliği önemlidir. Tozları almayı, perdelerinizi temizlemeyi veya kuru temizlemeye vermeyi , servis yapacağınız yemek ve çay takımınız dolapta uzun süre kullanılmadan durduysa bayram öncesi bir kere yıkamayı ihmal etmeyin.
2. İkram edilecekleri belirlemek
Ramazan da bayram ziyaretinin olmazsa olmazı tatlı ve şekeri önceden ayarlayın. Tatlılarından memnun kaldığınız bir pastaneye önceden özel sipariş verebilir, evde yapmayı tercih edebilir veya dışarıdan satın alabilirsiniz.
Evde yapacaklar benim kalburabastıyı deneyebilirler;)
Dışardan satın alacaklar tatlılarda fiyat maliyet ilişkisini kontrol etmeliler. Uzmanlar ,"1 kilogram şeker 2 YTL iken 5 YTL'ye baklava satılıyorsa, şeker yerine aspartam, antep fıstığı yerine bezelye kullanılmış olabileceğini unutmayın" diyorlar.
3. Bayram için yiyecek alışverişi:
Açken, yorgunken veya dar zamanda alışveriş yapmak genellikle olumsuz sonuçlanır. Alışverişe çıkmadan önce alınacakların listesinin hazırlanması, alışveriş sırasında gereksiz ürün almanızı ve fazla para harcamanızı engelleyecektir. Bütçemiz ihtiyaçları karşılamaya yetmiyor ise ihtiyaç listesindeki miktar azaltmalı yada lüks sayılabilecek olanları listeden çıkartmalısınız.
Alamadıklarınız için üzülmeyin. Unutmayın ki bayramda sevdikleriniz size, pahalı çikolatalar, tatlılar yemek için değil, sizi sevdikleri için görmeye geliyorlar.
Ürünün tazeliğini kontrol etmeyi ve üretim ve son kullanım tarihine dikkate etmeyi atlamayın. Ambalajı bozuk ürünler ile sadece ambalajı güzel olduğu için hiçbir ürün satın alınmamalıdır. Açıkta satılan ürünler ile paketleme anında kullan at eldivenler kullanılmadan satıcının direkt el teması ile paketlediği ürünleri almayın.
4. Bayram öncesi saçları boyatmak
Bayram günü yaklaştıkça kuaför salonları, saçlarını boyatmak isteyenlerle kalabalıklaşmaya başlar. Bu nedenle saçlarımızda değişiklik , yeni bir kesim veya renk düşünüyorsak en uygun zaman arifeden 5-10 gün öncesidir. Bayram gününde stres yaşamamak ve fazla para ödememek için sadece fön çektirmek için kuaför salonlarını düşünmelisiniz.
5. Bayram gününde güzel giyinmek:
Bayramda herkes çok özenli giyinir. Güzel giyinmek için çok para harcamak gerekmiyor. Doğal bir makyaj, sezonun renkleri gri veya siyah bir elbise veya etek bluzu ve uyumlu akakabı, çoraplarla bayram boyu şık olabilirsiniz.
6. Küçüklere harçlık vermek
Küçüklüğünüzde yaşadığınız bayram gününü aklınıza getirin ve itiraf edin. Küçükken aldığınız harçlık sizi ne kadar da mutlu etmişti. Şimdi büyük ikramiye size çıksa heralde o kadar sevinirdiniz. O zaman sevdiğiniz küçükleri mutlu etmek için size bir fırsat. Harçlıklar için ufak bir miktarı şimdiden bir kenara ayırın.
Mutlu ve keyifli bir bayram geçirmenizi dileğiyle...
John Hopkins'den KANSER Raporu
SEVGİLİ ARKADAŞLAR,
SAĞLIKLI GÜNLER DİLEĞİYLE...
L.G.E
Bu makale hayatınızda sizin için önemli olan
herkes tarafından okunmalıdır...
1) Herkesin vücudunda kanser hücreleri vardır. Bu kanser hücreleri
birkaç milyara kadar çoğalmadıkça standart testlerde görülmezler.
Doktorlar kanser hastalarına tedaviden sonra vücutlarında artık kanser
hücresi kalmadığını söyledikleri zaman, bu yalnızca kanser hücrelerinin
testlerle saptanamayacak düzeyde olduğu anlamına gelir.
2) Bir kişinin hayatı boyunca 6 ile 10 kez kanser hücreleri oluşabilir.
3) Kişinin bağışıklık sistemi güçlü olduğu zaman kanser hücreleri yok
edilir ve çoğalarak tümör oluşturmalarına engel olunur.
4) Bir kişide kanser olması, o kişide çoklu beslenme eksikliği olduğuna
işaret eder. Bunlar genetik, çevresel, beslenme ve yaşam tarzı
faktörlerine bağlı olabilir.
5) Çoklu beslenme eksiklini yenebilmek için diyeti değiştirmek ve ek
takviye almak bağışıklık sistemini güçlendirir.
6) Kemoterapi hem hızl çoğalan kanser hücrelerini, hem de kemik
iliğinde, sindirim sisteminde v.s.'deki hızlı büyüyen sağlıklı hücreleri yok
eder ve karaciğer, böbrekler, kalp, akciğerler v.s.'de organ tahribatına
yol açar.
7) Radyasyon kanser hücrelerini yok ederken; sağlıklı hücre, doku ve
organları da yakar, yaralar ve zarar verir.
8) Kemoterapi ve radyasyon başlangıçta tümörün küçülmesine yol açar.
Kemoterapi ve radyasyon tedavisinin uzaması tümörün daha fazla yok
olmasna yol açmaz.
9) Kemoterapi ve radyasyondan dolayı vücut çok fazla toksin
yüklenmesine maruz kalınca, bağışıklık sistemi ya tehlikeye düşer, ya da
yıkılır; dolayısıyla kişi çeşitli enfeksiyonlara ve komplikasyonlara yenik
düşer.
10) Kemoterapi ve radyasyon kanser hücrelerinde mutasyona neden
olabilir ve dirençlerinin artarak yok edilmelerini zorlaştırabilir. Cerrahi
işlem de kanser hücrelerinin başka taraflara atlamasına neden olabilir.
11) Kanser hücreleri ile savaşmakta etkili bir yöntem ise onları çoğalmak
için ihtiyaçları olan gıdalardan yoksun ve aç bırakmaktır.
KANSER HÜCRELERİ AŞAĞIDAKİLERLE BESLENİRLER:
a- Şeker kanser besleyicidir. Şekeri kesilerek kanser hücrelerinin önemli
bir gıdası kesilmiş olur. NutraSweet, Equal, Spoonful v.s. gibi
tatlandırıcılar zararlı olan Aspartam ile yapılırlar. Daha iyi bir tatlandırıcı
Manuka balı veya molastır, ama az miktarda alınmalıdırlar. Sofra tuzunda
beyazlatıcı olarak kimyasallar bulunmaktadır. Daha iyi bir seçenek
Bragg'in aminosu veya deniz tuzudur.
b- Süt vücudun, özellikle sindirim sisteminde, mukus üretmesine neden
olur. Kanser mukusla beslenir. Süt yerine tatlandırılmamış soya sütü
tüketilerek kanser hücreleri aç bırakılabilir.
c- Kanser hücreleri asit ortamda gelişirler. Et temelli diyet asittir ve sığır
eti veya domuz eti yerine bol balık ve az tavuk eti yemek en iyisidir. Ette,
özellikle kanserli kişilere zararı olan, canlı hayvan antibiyotikleri,
büyüme hormonları ve parazitleri bulunur.
d- %80 taze sebze ve meyve suyu, kepekli tahıllar, tohumlar, nohutgiller
ve biraz meyveden oluşan bir diyet vücudu bazik (alkali) ortamda tutar.
%20 de fasulye içeren pişmiş gıdalardan oluşabilir. Taze sebze suları
kolayca emilip 15 dakika içinde hücre düzeyine ulaşabilen ve sağlıklı
hücreleri besleyen ve çoğalmalarını hızlandıran canlı enzimler içerirler.
Sağlıklı hücre üretimi için gerekli olan canlı enzimlerin sağlanması
amacıyla, taze sebze (sebzelerin çoğunluğu ve fasulye filizi) yiyin veya
suyunu için ve günde 2-3 kez çiğ sebze yiyin. Enzimler 40o C'de yok
olurlar.
e- Yüksek kafein içerikli kahve, çay ve çikolatadan uzak durun. Yeşil çay
daha iyi bir seçenektir ve kanserle savaşan özellikleri vardır. Bilinen
toksinler ve ağır metaller içeren musluk suyu yerine arıtılmış veya
filtrelenmiş su içiniz. Damıtılmış su asittir, kaçınılmalıdır.
12) Et proteininin sindirimi zordur ve çok sindirim enzimi ister.
Bağırsaklarda duran sindirilmemiş et çürür ve daha çok toksin
birikimine neden olur.
13) Kanser hücrelerinin duvarları sert protein ile kaplıdır. Et yemekten
kaçınarak veya azaltarak, kanser hücrelerinin protein duvarlarına
saldıran enzimler daha çok açığa çıkar ve vücudun öldürücü
hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmelerini sağlar.
14) Bazı destek maddeleri (IP6, Flor-ssence, Essiac, anti-oksidanlar,
vitaminler, mineraller, EFA'lar v.s..) bağışıklık sistemini güçlendirerek,
vücudun kendi öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmesine
yardımcı olur. E vitamini gibi di(er destek maddelerinin de, vücudun
hasarlı, istenmeyen veya ihtiyaç olmayan hücrelerin atılmasının normal
yolu olan, apoptoziz veya programlanmış hücre ölümüne yardımcı
olduğu bilinmektedir.
15) Kanser zihinsel, bedeni ve ruhsal bir hastalıktır. Öngörülü ve olumlu
bir ruh kanser savaşçısını muzaffer yapar. Öfke, affetmezlik ve acı
bedeni stresli ve asitli bir ortama sokar. Seven ve affeden bir ruha sahip
olmayı öğrenin. Sakin olmayı ve hayatın tadını çıkarmayı öğrenin.
16) Kanser hücreleri oksijenli ortamda gelişemezler. Günlük egzersizler
ve derin nefes alma hücre düzeyine kadar daha fazla oksijen alınmasına
yardımcı olur. Oksijen terapisi kanser hücrelerini yok etmek için diğer
bir yöntemdir.
JOHN HOPKINS HASTANESİ'NDEN KANSER GÜNCELLEMESİ
1) Mikrodalga fırına plastik kap koymayınız.
2) Dondurucuya su şişesi koymaynız.
3) Mikro dalga fırınına plastik ambalaj koymayınız.
4) John Hopkins Hastanesi bunu yakın bir zamanda bülteninde
yayınlamıştır. Bu bilgi Walter Reed Ordu Tıp Merkezi tarafndan da
yayınlanmaktadır. Dioksin kimyasalları kansere, özellikle de göğüs
kanserine, neden olmaktadır. Dioksinler vücudumuzun hücreleri için son
derece zehirlidir. Plastik şişelerdeki suyu dondurmayınız, çünkü bu
plastiğin içindeki dioksinin salınmasına neden olur.
Castle Hastanesi Sağlıklılık Programı Yöneticisi Dr. Edward Fujimoto bu
sağlık tehdidini anlatmak için yakınlarda bir televizyon programına çıktı.
Dioksinleri ve bizim için ne kadar kötü olduklarını anlattı. Plastik kaplar
içindeki yiyeceklerimizi mikrodalga fırınlarda ısıtmamamız gerektiğini
söyledi. Bu özellikle de yağlı yiyecekler için geçerli. (Jngilizce metindeki
fat sözcüğünün gerçek anlamı hayvansal yağdır.) Söylediğine göre yağ,
yüksek sıcaklık ve plastik kombinasyonu dioksinin gıdaya geçmesine ve
sonunda vücudumuzun hücrelerine ulaşmasına neden olmaktadır.
Bunun yerine kendisi yemekleri ısıtmak için Corning Ware, Pyrex gibi
cam kaplar veya seramik kaplar kullanılmasını tavsiye etmektedir. Yani
hazır yemek ve çorbalar ısıtılmadan önce ambalajından çıkarılıp uygun
kaplara konulmalıdır.
Kağıt uygundur, ama kağıdın içinde de ne olduğu bilinmemektedir.
Sıcaklığa dayanıklı cam kap kullanmak daha güvenlidir. Kendisi yakın bir
zamanda fast food restoranlarının plastik köpük kaplardan kağıt kaplara
döndüğünü de hatırlattı. Nedenlerden bir dioksin sorunuydu.
Kendisi plastik ambalaj malzemesi ile örtülmüş yiyeceklerin mikrodalga
fırında pişirilmesinin aynı derecede sakıncalı olduğunu da söyledi.
Yiyecekler radyasyona maruz kalıp ısınıca, yüksek sıcaklıkta plastiğin
içindeki zehirli toksinler eriyip yiyeceklerin üstüne damlamaktadır.
Yiyecekler plastik yerine kağıt havlu ile örtülebilir.
SAĞLIKLI GÜNLER DİLEĞİYLE...
L.G.E
Bu makale hayatınızda sizin için önemli olan
herkes tarafından okunmalıdır...
1) Herkesin vücudunda kanser hücreleri vardır. Bu kanser hücreleri
birkaç milyara kadar çoğalmadıkça standart testlerde görülmezler.
Doktorlar kanser hastalarına tedaviden sonra vücutlarında artık kanser
hücresi kalmadığını söyledikleri zaman, bu yalnızca kanser hücrelerinin
testlerle saptanamayacak düzeyde olduğu anlamına gelir.
2) Bir kişinin hayatı boyunca 6 ile 10 kez kanser hücreleri oluşabilir.
3) Kişinin bağışıklık sistemi güçlü olduğu zaman kanser hücreleri yok
edilir ve çoğalarak tümör oluşturmalarına engel olunur.
4) Bir kişide kanser olması, o kişide çoklu beslenme eksikliği olduğuna
işaret eder. Bunlar genetik, çevresel, beslenme ve yaşam tarzı
faktörlerine bağlı olabilir.
5) Çoklu beslenme eksiklini yenebilmek için diyeti değiştirmek ve ek
takviye almak bağışıklık sistemini güçlendirir.
6) Kemoterapi hem hızl çoğalan kanser hücrelerini, hem de kemik
iliğinde, sindirim sisteminde v.s.'deki hızlı büyüyen sağlıklı hücreleri yok
eder ve karaciğer, böbrekler, kalp, akciğerler v.s.'de organ tahribatına
yol açar.
7) Radyasyon kanser hücrelerini yok ederken; sağlıklı hücre, doku ve
organları da yakar, yaralar ve zarar verir.
8) Kemoterapi ve radyasyon başlangıçta tümörün küçülmesine yol açar.
Kemoterapi ve radyasyon tedavisinin uzaması tümörün daha fazla yok
olmasna yol açmaz.
9) Kemoterapi ve radyasyondan dolayı vücut çok fazla toksin
yüklenmesine maruz kalınca, bağışıklık sistemi ya tehlikeye düşer, ya da
yıkılır; dolayısıyla kişi çeşitli enfeksiyonlara ve komplikasyonlara yenik
düşer.
10) Kemoterapi ve radyasyon kanser hücrelerinde mutasyona neden
olabilir ve dirençlerinin artarak yok edilmelerini zorlaştırabilir. Cerrahi
işlem de kanser hücrelerinin başka taraflara atlamasına neden olabilir.
11) Kanser hücreleri ile savaşmakta etkili bir yöntem ise onları çoğalmak
için ihtiyaçları olan gıdalardan yoksun ve aç bırakmaktır.
KANSER HÜCRELERİ AŞAĞIDAKİLERLE BESLENİRLER:
a- Şeker kanser besleyicidir. Şekeri kesilerek kanser hücrelerinin önemli
bir gıdası kesilmiş olur. NutraSweet, Equal, Spoonful v.s. gibi
tatlandırıcılar zararlı olan Aspartam ile yapılırlar. Daha iyi bir tatlandırıcı
Manuka balı veya molastır, ama az miktarda alınmalıdırlar. Sofra tuzunda
beyazlatıcı olarak kimyasallar bulunmaktadır. Daha iyi bir seçenek
Bragg'in aminosu veya deniz tuzudur.
b- Süt vücudun, özellikle sindirim sisteminde, mukus üretmesine neden
olur. Kanser mukusla beslenir. Süt yerine tatlandırılmamış soya sütü
tüketilerek kanser hücreleri aç bırakılabilir.
c- Kanser hücreleri asit ortamda gelişirler. Et temelli diyet asittir ve sığır
eti veya domuz eti yerine bol balık ve az tavuk eti yemek en iyisidir. Ette,
özellikle kanserli kişilere zararı olan, canlı hayvan antibiyotikleri,
büyüme hormonları ve parazitleri bulunur.
d- %80 taze sebze ve meyve suyu, kepekli tahıllar, tohumlar, nohutgiller
ve biraz meyveden oluşan bir diyet vücudu bazik (alkali) ortamda tutar.
%20 de fasulye içeren pişmiş gıdalardan oluşabilir. Taze sebze suları
kolayca emilip 15 dakika içinde hücre düzeyine ulaşabilen ve sağlıklı
hücreleri besleyen ve çoğalmalarını hızlandıran canlı enzimler içerirler.
Sağlıklı hücre üretimi için gerekli olan canlı enzimlerin sağlanması
amacıyla, taze sebze (sebzelerin çoğunluğu ve fasulye filizi) yiyin veya
suyunu için ve günde 2-3 kez çiğ sebze yiyin. Enzimler 40o C'de yok
olurlar.
e- Yüksek kafein içerikli kahve, çay ve çikolatadan uzak durun. Yeşil çay
daha iyi bir seçenektir ve kanserle savaşan özellikleri vardır. Bilinen
toksinler ve ağır metaller içeren musluk suyu yerine arıtılmış veya
filtrelenmiş su içiniz. Damıtılmış su asittir, kaçınılmalıdır.
12) Et proteininin sindirimi zordur ve çok sindirim enzimi ister.
Bağırsaklarda duran sindirilmemiş et çürür ve daha çok toksin
birikimine neden olur.
13) Kanser hücrelerinin duvarları sert protein ile kaplıdır. Et yemekten
kaçınarak veya azaltarak, kanser hücrelerinin protein duvarlarına
saldıran enzimler daha çok açığa çıkar ve vücudun öldürücü
hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmelerini sağlar.
14) Bazı destek maddeleri (IP6, Flor-ssence, Essiac, anti-oksidanlar,
vitaminler, mineraller, EFA'lar v.s..) bağışıklık sistemini güçlendirerek,
vücudun kendi öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmesine
yardımcı olur. E vitamini gibi di(er destek maddelerinin de, vücudun
hasarlı, istenmeyen veya ihtiyaç olmayan hücrelerin atılmasının normal
yolu olan, apoptoziz veya programlanmış hücre ölümüne yardımcı
olduğu bilinmektedir.
15) Kanser zihinsel, bedeni ve ruhsal bir hastalıktır. Öngörülü ve olumlu
bir ruh kanser savaşçısını muzaffer yapar. Öfke, affetmezlik ve acı
bedeni stresli ve asitli bir ortama sokar. Seven ve affeden bir ruha sahip
olmayı öğrenin. Sakin olmayı ve hayatın tadını çıkarmayı öğrenin.
16) Kanser hücreleri oksijenli ortamda gelişemezler. Günlük egzersizler
ve derin nefes alma hücre düzeyine kadar daha fazla oksijen alınmasına
yardımcı olur. Oksijen terapisi kanser hücrelerini yok etmek için diğer
bir yöntemdir.
JOHN HOPKINS HASTANESİ'NDEN KANSER GÜNCELLEMESİ
1) Mikrodalga fırına plastik kap koymayınız.
2) Dondurucuya su şişesi koymaynız.
3) Mikro dalga fırınına plastik ambalaj koymayınız.
4) John Hopkins Hastanesi bunu yakın bir zamanda bülteninde
yayınlamıştır. Bu bilgi Walter Reed Ordu Tıp Merkezi tarafndan da
yayınlanmaktadır. Dioksin kimyasalları kansere, özellikle de göğüs
kanserine, neden olmaktadır. Dioksinler vücudumuzun hücreleri için son
derece zehirlidir. Plastik şişelerdeki suyu dondurmayınız, çünkü bu
plastiğin içindeki dioksinin salınmasına neden olur.
Castle Hastanesi Sağlıklılık Programı Yöneticisi Dr. Edward Fujimoto bu
sağlık tehdidini anlatmak için yakınlarda bir televizyon programına çıktı.
Dioksinleri ve bizim için ne kadar kötü olduklarını anlattı. Plastik kaplar
içindeki yiyeceklerimizi mikrodalga fırınlarda ısıtmamamız gerektiğini
söyledi. Bu özellikle de yağlı yiyecekler için geçerli. (Jngilizce metindeki
fat sözcüğünün gerçek anlamı hayvansal yağdır.) Söylediğine göre yağ,
yüksek sıcaklık ve plastik kombinasyonu dioksinin gıdaya geçmesine ve
sonunda vücudumuzun hücrelerine ulaşmasına neden olmaktadır.
Bunun yerine kendisi yemekleri ısıtmak için Corning Ware, Pyrex gibi
cam kaplar veya seramik kaplar kullanılmasını tavsiye etmektedir. Yani
hazır yemek ve çorbalar ısıtılmadan önce ambalajından çıkarılıp uygun
kaplara konulmalıdır.
Kağıt uygundur, ama kağıdın içinde de ne olduğu bilinmemektedir.
Sıcaklığa dayanıklı cam kap kullanmak daha güvenlidir. Kendisi yakın bir
zamanda fast food restoranlarının plastik köpük kaplardan kağıt kaplara
döndüğünü de hatırlattı. Nedenlerden bir dioksin sorunuydu.
Kendisi plastik ambalaj malzemesi ile örtülmüş yiyeceklerin mikrodalga
fırında pişirilmesinin aynı derecede sakıncalı olduğunu da söyledi.
Yiyecekler radyasyona maruz kalıp ısınıca, yüksek sıcaklıkta plastiğin
içindeki zehirli toksinler eriyip yiyeceklerin üstüne damlamaktadır.
Yiyecekler plastik yerine kağıt havlu ile örtülebilir.
10 Eylül 2008 Çarşamba
ZİL ÇALDI
2008/2009 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI
ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ- VELİLERİMİZE HAYIRLI OLSUN!
YENİ ÖĞRETİM YILI,
BAŞARI-SAĞLIK-HUZUR-MUTLULUKLA GEÇSİN...
Okulların açılmasıyla birlikte öğrenci kıyafetleri ve yapılacak
değişiklikler konuşuldu.
Öğrenci, taşıdığı kıyafeti özenle ve gururla giymeli! Kişi sevdiği-
benimsediği kıyafet içinde kendisini rahat ve özgür hisseder;)
Umarım uygulamaya geçildiğinde deforme edilmeden giyilsin...
L.G.E
İlköğretim öğrencilerinin "mavi önlük" giyme zorunluluğunu gelecek eğitim-öğretim yılından itibaren kaldırmayı planlayan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ilköğretim ve liseler için yeni kıyafet modellerini internetten yayımladı.
MEB, web sayfasından "Kamuoyuna Duyuru" başlığıyla yaptığı açıklamada,
planlanan yeni düzenlemeyle 2009-2010 eğitim öğretim yılından itibaren ilköğretim okullarında "mavi önlük" mecburiyetinin kaldırılacağı belirtildi. İlköğretim ve ortaöğretim okul kıyafetlerine ilişkin modellerin MEB Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmayla geliştirildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Yapılacak bu düzenleme ile kıyafet serbestisi getirilmemekte olup,
okullarımızdaki tertip, düzen ve disiplinden vazgeçmek mümkün bulunmamaktadır.
Bununla, okul disiplini içerisinde öğrencilerimizin rahat edebilecekleri
kıyafetlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca öğrenci velilerinin okul
kıyafetlerini 2008-2009 eğitim-öğretim yılı için temin ettikleri ve kıyafet
üreticilerinin yine bu yıl için kıyafet ürettikleri de dikkate alınarak veliler
ve üreticilerin mali sıkıntıya girmemeleri bakımından bir yıl öncesinden bu yeni uygulamanın kamuoyu ile paylaşılmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir."
İnternetten yayımlanan kıyafet modelleri ilköğretim 1, 2, 3, 4, 5.
sınıflar, 6, 7, 8. sınıflar ve ortaöğretim öğrencileri için ayrı ayrı
tasarlandı. "Kış" ve "Bahar" mevsimleri için farklı hazırlanan modellerin
"spor" tarzları dikkat çekti.
Kaynaklar: İnternet haber...
meb.gov.tr Devamı ...
Etiketler:
2008-2009 öğretim yılı,
Meb,
ÖĞRENCİ KIYAFETLERİ
6 Eylül 2008 Cumartesi
RAMAZANDA ARA ÖĞÜNÜ ATLAMAYIN
SEVGİLİ ARKADAŞLAR,
RAMAZAN AYINDA SAĞLIKLI BESLENME KONUSUNDA DİKKATLİ OLMALI!
KENDİ ADIMA DİKKAT ETMEYE ÇALIŞIYORUM ANCAK; BİR BİLENİ DEVAMLI TAKİP EDİYORUM.
PROF.Dr. Osman MÜFTÜOĞLU'NUN "RAMAZANDA ARA ÖĞÜNÜ ATLAMAYIN" ÖNERİLERİNDEN BİR BÖLÜMÜ
ARA ÖĞÜNLERİ SEVEN VE İHMAL ETMEYEN BİRİ OLARAK PAYLAŞMAK İSTEDİM.
L.G.E
Ramazan ayının en güzel yanı o sonsuz duaların ve ibadetlerin yanı sıra, mükemmel hazırlanmış iftar sofralarıdır... "Mükemmel hazırlanmış" dediğimde aklınıza ilk olarak ne geldi? Hatta burada neler geldi mi demeliydim? Zengin Türk mutfağının mezeleriyle başlayan, çorbayla devam eden, ana yemeğin hangisi olduğuna ve olacağına karar veremediğiniz yemekler, yanında özenle hazırlanmış salatalar ve ve gün boyunca yemeyi hayal ettiğiniz yemek üstü tatlılar...
KUZENİMİN GELİNİ SEVGİLİ ZÜBEYDE BU ENFES TATLI VE POĞAÇALARI BİZE İKRAM ETMİŞTİ, ELLERİNE SAĞLIK! RAMAZANDAN SONRA FAZLA OLMAMAK KAYDIYLA YEMENİN SAKINCASI YOK;)
Peki bütün gün aç kalmış bir mideye bunları yollamaya ne kadar hakkınız var? İşte burada miktar ön plana çıkıyor ve her zaman her yerde önemli olan "miktar" ramazanda da önemini hatırlatıyor.
Bu ramazanda iftar saatinin geç olması nedeniyle, ara öğün yapma alışkanlığı atlanabilir. Bu durum enerji alımınızı azaltacaktır. İftardan 2 saat sonra ve yatmadan 2 saat önceye ayarlanmış ara öğün saatini şimdiden kurun. Ara öğününüzü düşük kalorili ve besin değeri yüksek besinlerden oluşmasını sağlayın:
- Meyve
- Az yağlı süt veya yoğurt
- 1-2 adet tam ceviz veya 5-6 adet fındık/badem
- Sütlü tatlı veya meyve tatlısı (Haftada 1-2 gün.)
RAMAZAN AYINDA SAĞLIKLI BESLENME KONUSUNDA DİKKATLİ OLMALI!
KENDİ ADIMA DİKKAT ETMEYE ÇALIŞIYORUM ANCAK; BİR BİLENİ DEVAMLI TAKİP EDİYORUM.
PROF.Dr. Osman MÜFTÜOĞLU'NUN "RAMAZANDA ARA ÖĞÜNÜ ATLAMAYIN" ÖNERİLERİNDEN BİR BÖLÜMÜ
ARA ÖĞÜNLERİ SEVEN VE İHMAL ETMEYEN BİRİ OLARAK PAYLAŞMAK İSTEDİM.
L.G.E
Ramazan ayının en güzel yanı o sonsuz duaların ve ibadetlerin yanı sıra, mükemmel hazırlanmış iftar sofralarıdır... "Mükemmel hazırlanmış" dediğimde aklınıza ilk olarak ne geldi? Hatta burada neler geldi mi demeliydim? Zengin Türk mutfağının mezeleriyle başlayan, çorbayla devam eden, ana yemeğin hangisi olduğuna ve olacağına karar veremediğiniz yemekler, yanında özenle hazırlanmış salatalar ve ve gün boyunca yemeyi hayal ettiğiniz yemek üstü tatlılar...
KUZENİMİN GELİNİ SEVGİLİ ZÜBEYDE BU ENFES TATLI VE POĞAÇALARI BİZE İKRAM ETMİŞTİ, ELLERİNE SAĞLIK! RAMAZANDAN SONRA FAZLA OLMAMAK KAYDIYLA YEMENİN SAKINCASI YOK;)
Peki bütün gün aç kalmış bir mideye bunları yollamaya ne kadar hakkınız var? İşte burada miktar ön plana çıkıyor ve her zaman her yerde önemli olan "miktar" ramazanda da önemini hatırlatıyor.
Bu ramazanda iftar saatinin geç olması nedeniyle, ara öğün yapma alışkanlığı atlanabilir. Bu durum enerji alımınızı azaltacaktır. İftardan 2 saat sonra ve yatmadan 2 saat önceye ayarlanmış ara öğün saatini şimdiden kurun. Ara öğününüzü düşük kalorili ve besin değeri yüksek besinlerden oluşmasını sağlayın:
- Meyve
- Az yağlı süt veya yoğurt
- 1-2 adet tam ceviz veya 5-6 adet fındık/badem
- Sütlü tatlı veya meyve tatlısı (Haftada 1-2 gün.)
31 Ağustos 2008 Pazar
HAYIRLI RAMAZANLAR...
SEVGİLİ ARKADAŞLAR,
Ramazan ayı hepimize hayırlı olsun...
L.G.E
"Bu ay yardımlaşma ayıdır"
"Bu ay mü'minlerin rızkını arttıracak aydır"
Ramazan veya Ramazan ayı (Arapça: رمضان), Hicri takvime göre yılın dokuzuncu ayı. İslamiyet'te Ramazan, oruç tutma ayıdır ve kutsal kabul edilir.
Arapça kökenli bir sözcük olan "Ramazan", "Ramaza" (çok sıcak olma) kökünden gelir. Bunun nedeni muhtemelen Ramazan orucu ibadeti ilk uygulanmaya başlandığında yaz aylarına tekabül ediyor olmasıdır.[1] Bazı Arap ülkelerinde Ramazan yerine "Fitr" sözcüğü kullanılır. Fitr, Arapça kahvaltı demektir.
Ramazan ayının zamanı Hicri Takvim'e göre düzenlenir. Hicri takvim, Halife Ömer'in zamanında düzenlenmiştir.
Hicri Takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar, miladi takvimden 11 - 12 gün kısadır. Bunun sonucu olarak Ramazan ayı her sene miladi takvimde öne kayar. Yaklaşık olarak her 32 senede bir, Ramazan ayı aynı tarihlere denk gelir.
2007 yılında, Türkiye'de Ramazan ayı, 13 Eylül ve 11 Ekim tarihleri arasında gerçekleşmiştir.[2]
Bakara Suresi'ne göre Kur'an'ın İslam peygamberi Muhammed'e gönderilmesi Ramazan ayında başlamıştır ve bu ay içinde "oruç" tutmak müslümanlara emredilmiştir. İlgili ayet şöyledir:
"O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. Bir de o sayıyı tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi istiyor. Umulur ki, şükredesiniz!" (Bakara suresi 185. ayet)[3]
Bu ay boyunca gündoğumundan önceki alacakaranlık ile günbatımından sonraki alacakaranlık arasında yemek-içmek ve cinsel ilişkide bulunmak Müslümanlara yasak kılınmıştır. Mükellef olan Müslümanların Ramazan orucunu tutması farzdır[4].
29 Ağustos 2008 Cuma
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
KUTLU OLSUN...
Zafer Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal bayramı. Her yıl 30 Ağustos günü yurt çapında törenlerle kutlanır. Zafer Bayramı, 1922 yılında 26 Ağustos'ta başlayıp, 30 Ağustos'ta Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ni (Büyük Taarruz) anmak için kutlanan bayramdır. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terketmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.
Zafer Bayramı, ilk defa 30 Ağustos 1923 günü Afyonkarahisar, Ankara ve İzmir'de kutlanmıştır. Resmî olarak Zafer Bayramı ilân edilmesi 1935 yılının Mayıs ayında olmuştur. Zafer Bayramı, tüm yurtta törenlerle kutlanır. Devlet erkânı ve bir çok vatandaş, Ankara'da Anıtkabir'i, diğer illerde de anıt ve şehitlikleri ziyaret edip, Mustafa Kemal Atatürk'e, silâh arkadaşlarına ve komutasında savaşmış askerlere şükranlarını sunar. Hemen hemen her yerleşim yerinde, askerî birlikler geçit törenlerine katılır. Ayrıca dış temsilciliklerde de çeşitli kutlamalar yapılır. 30 Ağustos günü, Türkiye'de resmî tatildir.
Her yıl, Kara Harp Okulu bu tarihte mezun verir. Tüm subay rütbe değişiklikleri bu tarihte geçerli olur.
Kaynak: Vikipedi
Zafer Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal bayramı. Her yıl 30 Ağustos günü yurt çapında törenlerle kutlanır. Zafer Bayramı, 1922 yılında 26 Ağustos'ta başlayıp, 30 Ağustos'ta Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ni (Büyük Taarruz) anmak için kutlanan bayramdır. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terketmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.
Zafer Bayramı, ilk defa 30 Ağustos 1923 günü Afyonkarahisar, Ankara ve İzmir'de kutlanmıştır. Resmî olarak Zafer Bayramı ilân edilmesi 1935 yılının Mayıs ayında olmuştur. Zafer Bayramı, tüm yurtta törenlerle kutlanır. Devlet erkânı ve bir çok vatandaş, Ankara'da Anıtkabir'i, diğer illerde de anıt ve şehitlikleri ziyaret edip, Mustafa Kemal Atatürk'e, silâh arkadaşlarına ve komutasında savaşmış askerlere şükranlarını sunar. Hemen hemen her yerleşim yerinde, askerî birlikler geçit törenlerine katılır. Ayrıca dış temsilciliklerde de çeşitli kutlamalar yapılır. 30 Ağustos günü, Türkiye'de resmî tatildir.
Her yıl, Kara Harp Okulu bu tarihte mezun verir. Tüm subay rütbe değişiklikleri bu tarihte geçerli olur.
Kaynak: Vikipedi
26 Ağustos 2008 Salı
SAĞLIĞIMIZI KORUYALIM...
SEVGİLİ ARKADAŞLAR,
TATİL DÖNÜŞÜ GÜZEL BİR HAFTA VE SAĞLIKLI GÜNLER DİLEĞİYLE, TATİLDE OKUDUĞUM VE BENİ YAKINDAN İLGİLENDİREN KONULARI SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTEDİM. SAĞLIKLA İLGİLİ HİÇ BİR KONU GÖZARDI EDİLMEMELİ!
SEVGİLER...
L.G.E
Meme kanserine E, kan kanserine karşı C vitamini
Medical Park Göztepe Hastanesi Kanser Hastanesi Onkoloji Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz kanserden korunmak için vitaminlerden destek alınması gerektiğini belirterek, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
* Kanserden korumak için hangi vitaminler kullanılmalı? Meme kanserine karşı soya yağı ve keten tohumu yağı önemlidir. Ayrıca bu besinlerin yemek dışında haplarını da alabilirsiniz. Lahana ve yeşil çay hapı da meme kanserine karşı koruyucudur. Memelerinde fibro kistik yapısı bulunanlar yani kanser riski olanlara; selemyum, E vitamini ve lahana hapını öneririm.
* Genetik mirasında kanser olan kişiler nasıl korunmalı? Ailesinde meme kanseri bulunan kişi kilo almayacak, spor yapacak, yağlı gıdalardan kaçınacak. Kırmızı eti azaltacak ve bu sırada da bazı koruyucu besinlerden destek alacak. Hormonlu gıdaları hayatından çıkartmalı, bol bol yoğurt, yağsız beyaz peynir, çökelek yemelidir. Kalsiyumlu gıdaları almak ve günde bir adet 100 miligram aspirin kullanmak da koruyucu olur. Kadınların böyle bir riski varsa doğum kontrol hapı kullanmamaya dikkat etsinler.
EV YOĞURDU TÜKETİN
* Meme kanserinden korunmak için neler yenmeli? Meme kanserinde korunmada ve tedavide beslenmenin önemini sakın küçümsemeyin. Ailesinde meme kanseri bulunanlar bir ömür boyu doğru beslenirlerse bu risklerini yüzde 60 oranında önleyebilirler. Risk grubunda olan kişiler sütten kaçınsın; probiyotik yoğurt yesin ya da ev yoğurdu yapsınlar. Evde yapılan yani bakteri içeren yoğurt; hem kanserden korunmada hem de tedavi sırasında etkilidir. Peyniri bile aslında evde yapın. Yoğurt öneriyorum ama eğer bağırsakta emilimi olan birtakım ilaçlar kullanıyorsanız; o zaman yoğurt yemenizin bir sakıncası olup olmadığını doktorunuza sorun.
* Kolon kanserine karşı nasıl bir korunma öneriyorsunuz? Tamamlayıcı tıp özellikle genetik kökenli kanserler üzerinde etkilidir. Tabiat devamlı zehirlendiği çin kanser oranı günden güne artıyor. Tamamlayıcı tıbbın en önemli rolü ailesinde meme kanseri, kolon kanseri ve prostat kanseri bulunan kişilerdir. Folik asit kolon kanseri için çok yararlıdır. Kalsiyum ve 'shitek mantarı' çok etkilidir. Mide kanserlerinde selenyum, E vitamini ve sarmısak hapı öneririm. Mide kanserlerinde ayrıca tedavi sırasında da meyan kökü, köpek balığı ekstresi önerilir. Yemek borusu ve ağız kanserlerinde ise E vitamini, selenyum ve betakaroten tavsiye edilmektedir.
EKİNEZYA ETKİN KORUR
* Kan kökenli kanserlerden nasıl korunulabilir? Altı ayda bir ekinezya hapı tüketin. Sürekli kullanmayın, bir partinin sonunda ara verin. Ekinezya bünyenizi korur, gribe karşı güçlenirsiniz. Grip lenfomaların başlıca nedenidir. C vitamini ve köpek balığı ekstresi hapları da yararlı olur. Lenfomalarda ve hatta bütün bağışıklık sistemi hastalıklarında havuç gibi sebzeler ya da bunların hapları kullanılabilir.
* Mesane kanserlerine karşı korunmak için ne yapmalı? Selenyum, E vitamini, beta karoten, Omega-3 son derece yararlıdır. Kanser tedavisinde yüksek miktarda C vitamini de çok etkilidir. Melatonin ise gece yatmadan 15-20 miligram tavsiye edilir. Araştırmalar; gece yatmadan alınan melatoninin beyin tümörleri üzerinde etkili olduğunu gösterdi. Beyin tümörlerinde ayrıca selenyum, E vitamini ve Omega-3 de önerilir. Böbrek tümörlerinde de bu besin destekleri kulanılabilir.
Kaynak: Sabah Gazetesi
TATİL DÖNÜŞÜ GÜZEL BİR HAFTA VE SAĞLIKLI GÜNLER DİLEĞİYLE, TATİLDE OKUDUĞUM VE BENİ YAKINDAN İLGİLENDİREN KONULARI SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTEDİM. SAĞLIKLA İLGİLİ HİÇ BİR KONU GÖZARDI EDİLMEMELİ!
SEVGİLER...
L.G.E
Meme kanserine E, kan kanserine karşı C vitamini
Medical Park Göztepe Hastanesi Kanser Hastanesi Onkoloji Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz kanserden korunmak için vitaminlerden destek alınması gerektiğini belirterek, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
* Kanserden korumak için hangi vitaminler kullanılmalı? Meme kanserine karşı soya yağı ve keten tohumu yağı önemlidir. Ayrıca bu besinlerin yemek dışında haplarını da alabilirsiniz. Lahana ve yeşil çay hapı da meme kanserine karşı koruyucudur. Memelerinde fibro kistik yapısı bulunanlar yani kanser riski olanlara; selemyum, E vitamini ve lahana hapını öneririm.
* Genetik mirasında kanser olan kişiler nasıl korunmalı? Ailesinde meme kanseri bulunan kişi kilo almayacak, spor yapacak, yağlı gıdalardan kaçınacak. Kırmızı eti azaltacak ve bu sırada da bazı koruyucu besinlerden destek alacak. Hormonlu gıdaları hayatından çıkartmalı, bol bol yoğurt, yağsız beyaz peynir, çökelek yemelidir. Kalsiyumlu gıdaları almak ve günde bir adet 100 miligram aspirin kullanmak da koruyucu olur. Kadınların böyle bir riski varsa doğum kontrol hapı kullanmamaya dikkat etsinler.
EV YOĞURDU TÜKETİN
* Meme kanserinden korunmak için neler yenmeli? Meme kanserinde korunmada ve tedavide beslenmenin önemini sakın küçümsemeyin. Ailesinde meme kanseri bulunanlar bir ömür boyu doğru beslenirlerse bu risklerini yüzde 60 oranında önleyebilirler. Risk grubunda olan kişiler sütten kaçınsın; probiyotik yoğurt yesin ya da ev yoğurdu yapsınlar. Evde yapılan yani bakteri içeren yoğurt; hem kanserden korunmada hem de tedavi sırasında etkilidir. Peyniri bile aslında evde yapın. Yoğurt öneriyorum ama eğer bağırsakta emilimi olan birtakım ilaçlar kullanıyorsanız; o zaman yoğurt yemenizin bir sakıncası olup olmadığını doktorunuza sorun.
* Kolon kanserine karşı nasıl bir korunma öneriyorsunuz? Tamamlayıcı tıp özellikle genetik kökenli kanserler üzerinde etkilidir. Tabiat devamlı zehirlendiği çin kanser oranı günden güne artıyor. Tamamlayıcı tıbbın en önemli rolü ailesinde meme kanseri, kolon kanseri ve prostat kanseri bulunan kişilerdir. Folik asit kolon kanseri için çok yararlıdır. Kalsiyum ve 'shitek mantarı' çok etkilidir. Mide kanserlerinde selenyum, E vitamini ve sarmısak hapı öneririm. Mide kanserlerinde ayrıca tedavi sırasında da meyan kökü, köpek balığı ekstresi önerilir. Yemek borusu ve ağız kanserlerinde ise E vitamini, selenyum ve betakaroten tavsiye edilmektedir.
EKİNEZYA ETKİN KORUR
* Kan kökenli kanserlerden nasıl korunulabilir? Altı ayda bir ekinezya hapı tüketin. Sürekli kullanmayın, bir partinin sonunda ara verin. Ekinezya bünyenizi korur, gribe karşı güçlenirsiniz. Grip lenfomaların başlıca nedenidir. C vitamini ve köpek balığı ekstresi hapları da yararlı olur. Lenfomalarda ve hatta bütün bağışıklık sistemi hastalıklarında havuç gibi sebzeler ya da bunların hapları kullanılabilir.
* Mesane kanserlerine karşı korunmak için ne yapmalı? Selenyum, E vitamini, beta karoten, Omega-3 son derece yararlıdır. Kanser tedavisinde yüksek miktarda C vitamini de çok etkilidir. Melatonin ise gece yatmadan 15-20 miligram tavsiye edilir. Araştırmalar; gece yatmadan alınan melatoninin beyin tümörleri üzerinde etkili olduğunu gösterdi. Beyin tümörlerinde ayrıca selenyum, E vitamini ve Omega-3 de önerilir. Böbrek tümörlerinde de bu besin destekleri kulanılabilir.
Kaynak: Sabah Gazetesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)